19 Nisan 2012 Perşembe

Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK



HAYATI
Mustafa Kemal, 1881 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı bir vilayet olan Selanik'te doğdu. Babası Ali Rıza Efendi, annesi Zübeyde Hanım'dır. Babasını küçük yaşta kaybettikten sonra ilkokulu Selanik'te Şemsi Efendi Mektebi (İlkokul)'nde okudu. Öğrenimini Selanik Askeri Rüştiyesi(ortaokul) ve Manastır Askeri İdadisi(Lise)'nde sürdürdü. 1899'da girdiği İstanbul Harbiye Mektebi'ni 1902 yılında piyade teğmeni rütbesiyle, Harp Akademisi'ni de 1905'te kurmay yüzbaşı rütbesiye bitirdi.

Mustafa Kemal, 1905 yılında Şam'da 5. Ordu'da, 1907'de Makedonya'daki 3. Ordu'da görevlendirildi. Manastır ve Selanik'te görevli iken 1909'da İstanbul'daki (31 Mart Vak'ası) ayaklanmayı bastıran Hareket Ordusu'nda görev aldı ve ayaklanma başarıyla kısa sürede bastırıldı. Arnavutluk isyanını bastırma harekatına katıldı. 1911'de İtalya'nın Trablusgarp'a asker çıkarması üzerine Tobruk'a gönderildi. Tobruk ve Derne'de Türk Kuvvetlerini başarı ile yönettikten sonra binbaşı rütbesiyle 1912-1913 yıllarında Balkan Savaşı'na katıldı; Edirne'yi Bulgaristan'dan geri alan kolorduda görev yaptı. 1913-1915 yıllarında Sofya'da ataşe olarak bulundu. Birinci Dünya Savaşı'nda, 1915'te, 19. Tümen Komutanı olarak Çanakkale Savaşı'na katıldı. Gelibolu'da düşman saldırılarını başarı ile durdurdu; "Anafartalar Kahramanı" olarak ün kazandı.



1916'da Doğu Cephesi'ne Kolordu Komutanı olarak atandı ve generalliğe yükseltildi. Rus saldırılarını durduran Mustafa Kemal, Bingöl ve Muş'u düşmandan geri aldı. 1917'de Filistin ve Suriye'de görevli 7. Ordu Komutanlığı'na atandı. Aynı yıl Veliaht Vahdettin ile Almanya'ya gitti.
Alman Genel Karargahı ve Alman savaş cephelerinde incelemeler yaptı. 1918'de yeniden görevlendirildiği Suriye cephesinde 7. Ordu Komutanı iken, Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra İstanbul'a geldi. Ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak amacını gizli tutarak, Ordu Müfettişliği görevi ile İstanbul'dan ayrıldı.
Karadeniz yoluyla 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkan Mustafa Kemal, 22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesi'ni yayımladı. Türk milletine, "Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu, azim ve kararlılıkla vatanın kurtarılması için Sivas'ta bir kongre toplanacağını" bildirdi. Ayrıca Osmanlı Hükümeti'nin verdiği görevden ve askerlikten istifa ederek 23 Temmuz 1919'da Erzurum'da, 4 Eylül 1919'da Sivas'ta toplanan kongrelerin başkanlığını yaptı.
Bu kongrelerde, "Düşman işgaline karşı milletin vatanı savunacağı, bu amaçla geçici bir hükûmetin kurulacağı ve bir milli meclisin toplanacağı, manda ve himayenin kabul edilmeyeceği" kararları alındı ve açıklandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi, onun çabalarıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da tarihi görevine başladı; Mustafa Kemal, Meclis ve Hükümet Başkanı seçildi. Osmanlı Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması'nı Türk milletinin kabul etmediğini dünyaya duyurdu.
İtilaf Devletleri'nin yardımıyla İzmir'i işgal eden Yunan Kuvvetlerinin ilerlemesi 1921'de Birinci ve İkinci İnönü savaşlarıyla durduruldu. 23 Ağustos 1921'de yeniden saldıran Yunan Ordusu bozguna uğratılarak Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği Türk Ordusu Sakarya Meydan Savaşı'nı zaferle sonuçlandırdı. 22 gün geceli gündüzlü süren bu savaşta Yunan Ordusu ağır kayıplara uğratıldı. Bu zafer nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Mustafa Kemal'e Mareşal' rütbesi ve 'Gazi' unvanı verildi. Türk Ordusu, vatanı düşman işgalinden kurtarmak için 26 Ağustos 1922'de karşı saldırıya başladı. Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği Başkomutan Meydan Savaşı'nda (30 Ağustos 1922) Türk Ordusu Yunan Ordusu'nun büyük kısmını yok etti. Bozguna uğrayarak kaçan düşman kuvvetlerini izleyen Türk Ordusu 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi. 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri Türk topraklarından çekildiler.
Kurtuluş Savaşı'nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal de Cumhurbaşkanı seçildi. 1938'deki ölümüne dek arka arkaya 4 kez cumhurbaşkanı seçilen Atatürk, bu görevi en uzun süre yürüten cumhurbaşkanı oldu.
Mustafa Kemal'e, 24.11.1934 günlü, 2587 sayılı kanunla Atatürk soyadı verildi ve bu soyadının başkaları tarafından kullanılması yasaklandı.
Mustafa Kemal Atatürk, 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı'nın etkilerini hafifletmek ve ülkenin kalkınmasını hızlandırmak amacı ile 1933'te Beş Yıllık Sanayi Planı'nı başlattı. Aynı dönemde dış politikada da önemli adımlar atıldı; Milletler Cemiyeti'ne girilmesi (1932), Balkan Antantı'nın imzalanması (1934), Montrö Boğazlar Sözleşmesi (1936) ve Sadabat Paktı (1937) gibi girişimler Türkiye'nin bölgesinde ve dünyada etkili bir aktör olarak öne çıkmasına katkıda bulundu. Atatürk, Hatay'ın anavatana katılması için yoğun bir diplomatik çaba sarf etti ve onun bu amacı, vefatının ardından 1939 yılında gerçekleşti.
Atatürk, yalnızca Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'nı başarı ile yöneten bir komutan değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği devrimler ile de dahi bir devlet adamı idi. 57 yıl süren yaşamının büyük kısmında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı ve mutluluğu için yılmadan çalıştı ve girdiği her mücadeleden zaferle çıktı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, cesur ve unutulmaz önderi Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de aramızdan ayrıldı.


Yönettiği ve Katıldığı Savaşlar

31 Mart Vakası

Mustafa Kemal Atatürk, öncelikle 3. Ordu'ya bağlı Selanik Redif Fırkası'nın Kurmay Başkanı olan Mustafa Kemal 31 Mart vakası nedeniyle İstanbul'daki istanı bastırmak amacıyla görevlendirilir ve bu isyan başarılı bir şekilde bastırılır.


Arnavutluk İsyanı

15 Ocak 1911 tarihinde cereyan eden Arnavutluk İsyanı nedeniyle İsyanı bastırmak üzere görevlendirilen Harbiye Nazırı Mahmut Şevket komutasındaki kuvvet içerisinde yer almış ve isyan 1 ay içerisinde bastırılmıştır.


Trablusgarp Savaşı

1911 ve 1912 tarihleri arasında bu günkü Libya topraklarının bir bölümünü ifade eden Trablusgarp bölgesinde cereyan eden isyanları ve İtalyan işgalini bastırmak amacıyla görevinden azlini isteyerek bölgeye gitmek istediğini bildirir. İzin alındıktan sonra bölgede yerel halkı isyancı ve işgalci kuvvetlere karşı örgütler ve bu örgütlenen yerel kuvvetler ile beraber cephelerde çatışmaları yönetir ve katılır. Ancak hem arkadaşları, hem emri altındaki gönüllü yerel savaşçılar hemde kendisinin bütün gayretlerine rağmen bölge toprakları düşman kuvvetlerinin eline geçmiştir.


Balkan Savaşları (İkinci Balkan Savaşı)

1912 ve 1913 yıllarıdan Balkan Savaşları adı verilen Birinci ve İkinci Balkan savaşları meydana gelir. Birinci Balkan Savaşları'na katılamayan Mustafa Kemal İkinci Balkan Savaşlarına Bolayır Kolordusu Kurmay Başkanlığı görevine getirilerek katılmış ve Birinci Balkan Savaşında kaybedilen bir kısım toprakların alınmasını sağlayan kuvvetlerden birisi olmuştur.


Çanakkale Savaşları

Conkbayırı Taaruzu :Liman von Sanders komutasında altındaki 19. Tümen'in başında olan Mustafa Kemal, İngiliz kuvvetlerini Conkbayırı'nda sıkıştırarak Taaruz başlatmış ve İngiliz kuvvetlerini başarılı birşekilde püskürtmüştür. Ancak boş durmayan düşman kuvvetleri bölgeye çıkarma yapmaya devam etmiş ancak Mustafa Kemal komutasındaki kuvvetler düşmana ağır zahiyatlar vererek başarılı bir şekilde görevlerini yerine getirmişlerdir. Elde edilen bu başarı üzerine Mustafa Kemal 1 Haziran 1915 tarihinde Miralaylığa yani Albay rütbesine yükseltilir.
Arıburnu ve Seddülbahir Savunması :Düşman kuvvetleri asla vaz geçmeyecektir. Emellerine ulaşmak için bu seferde 6 ve 7 Ağustos l915 günlerinde tekrar çıkarma yaptılar fakat Mustafa Kemal'in aldığı önlemler neticesinde bu çıkarmalarda kısa sürede püskürtüldü.
Birinci Anafartalar Zaferi :8 Ağustos 1915 tarihinde Anafartalar Grup Komutanlığı görevine getirilen Albay Mustafa Kemal ertesi gün iş başına koyulur ve çıkarma yapan düşman kuvvetlerinin ilerlemesini önleyerek geldikleri yere geri göndermiş fakat durmayarak Conkbayırı bölgesine komutasındaki askerler ile tekrar giderek 10 Ağustos 1915 sabahı kıyıdaki kuvvetlere taaruz başlatılmış ve Anafartalar bölgesi kati süretle kontrol altına alınmıştır.
Birinci Anafartalar Zaferi :İngiltere komutasındaki düşman askerleri son bir umutla tekrar çıkarma yapmayı deneyecekler ve ilerlemeye çalışacaklardır. Bölgede üç komutan ve bu üç komutanın emri altında bulunan askerlerin verdikleri mücadele ve azmin neticesinde düşman kuvvetleri ülke bölge topraklarında bir daha gelmemek üzere kovulmuştur. Bu üç komutan, Esat Paşa, Vehip Paşa ve Mustafa Kemal Paşa'dır.


Kafkasya Cephesi (Doğu Cephesi)

Bitlis ve Muş Topraklarının Kurtarılması :11 Mart 1916 tarihinde Kolordu Komutanı olarak Diyarbakır-Muş-Bitlis cephelerinin komutanı olarak tayin edildi. 1 Nisan 1916'da Tuğgeneralliğe yükseltildi ve hemen ardından işgal altındaki Bitlis ve Muş topraklarına taaruz başlattı şiddetli çatışmaların ardından 8 Ağustos 1916 akşamı Bitlis, 14 Mayıs 1917 tarihinde de Muş düşman işgalinden kurtulmuştur.


Sina ve Filistin Cepheleri

Yıldırım Orduları Grubu Komutanı General Liman von Sanders'in emrindeki 7. Ordu komutasına atanmıştır. Ayrıca Padişah'ın Onursal Yaveri ünvanıda kendisine yani Mustafa Kemal'e layık görülmüşütür. Ancak düşman kuvvetleri olan İtilaf kuvvetleri 3 komuta altında toplanan Yıldırım Orduları'na ağır zahiyatlar vermiş ve bölgedeki Osmanlı hakimiyeti son bulmak zorunda kalmıştır. Alınan yenilgiler üzerine Mustafa Kemal İstanbul'a telgraf çekerek antlaşma yapılması ister ve ardından Mondros Mütarekesi yani barış antlaşması imzalanır.


Kurtuluş Savaşı

Sakarya Meydan Muharebesi : 1921 4 Ağustos günü Millet Meclisi'nin kararıyla Başkomutanlığa getirilen Mustafa Kemal, kısa sürede orduyu toparlamış ve ihtiyaçlarının karşılanması için gereken tüm emirleri ülke geneline iletmiştir. Tüm bunlar yaşanırken düşman Yunan ordusu ilerlemeye devam ediyordu, Sakarya Nehri kıyılarına kadar gelmişti. Artık düşmana dur demenin vakti gelmişti. Başkomutan Mustafa Kemal komutasındaki ordu önce savunmaya sonrada karşı taaruza geçmiş ve düşman sakaryadan kovulmuştur. Mustafa Kemal bizzat cephede, ateş hattında yer almış ve emirleri buralardan vermiştir.


Büyük Taaruz (Başkomutanlık Meydan Muharebesi) : Düşman Yunan ordusu tüm planlardan habersiz Türk ordusunun artık daha fazla gücü kalmadığı düşüncesinde idi. Ancak durum böyle değildi. Yunan ordusu yeni bir taaruz hazırlığı içine girmiş, ancak Türk tarafında herşey uygulamaya kalmıştı. Ve Mustafa Kemal'in başkomutanlığındaki Fevzi Paşa ve İnönü Paşa emrindeki ordular karşı taaruza geçtiler. Sık ve çetin çatışmaların ardından düşman artık kıyı şeridinde evlerine dönmeyi bekleyen yolcular misali bekliyorlardı. Büyük destanların ardı ardına yazılığı bu çatışmalarda Sakarya Meydan Savaşı'nda olduğu gibi Mustafa Kemal emirlerini bizzat cepheden vermiştir.
Düşman kuvvetlerinin yurt topraklarından temizlenmesiyle savaş dönemide bitti. Artık iç sorunlara çare üretme ve artık büyüme zaman idi.

5 yorum: