Özgürlüğün Şairi Mehmet Akif ERSOY

HAYATI

Özgürlüğümüzün Sembolünü Yazan ve Milletimize Bağışlayan Yüce İnsan MEHMET AKİF ERSOY.
Asıl Adı : Mehmet Ragif'dir
20 Aralık 1873'te İstanbul'da dünyaya gelmiştir. 27 Aralık 1936'ta ise vefat etmiştir. 
Babası (Mehmet Tahir Efendi) Arnavut annesi (Emine Şerif Hanım) Özbek Asıllıdır. Bir çok meslekte boy göstermişse de en büyük en hatrı sayılır mesleği şairliktir. Şairin unvanları "Vatan Şairi" ve "Milli Şair"dir. Diğer Meslekleri ise veteriner hekim, öğretmen, vaiz, hafız Kur'an mütercimi,yüzücü ve Milletvekilidir.
Dergilerde başyazarlık ve makaleler yazmıştır. Bunlar; "Sırat-ı Müstakim,  Sebil'ür-Reşad, Hazine-i Fünun, Servet-i Fünun" dür. 

Öğrenim Hayatı

İlk olarak Fatih'te Emir Buhari Mahalle Mektebi’nde öğrenim hayatına başladı. O zamanlardaki adet gereği 4 yıl, 4 ay, 4 günlükken başladı. 2 yıl sonra ilkokul bölümüne geçti ve babasından Arapça öğrenmeye başladı. Orta öğrenimine 1882 yılında Fatih Merkez Rüştiyesi’nde başladı. Dil derslerine meraklı olan Mehmet Akif Arapça, Farsça ve Fransızca'da başarısı ile hep birinci oluyordu. Onu en çok etkileyen kişi "hürriyetperver" kişilerden birisi olan okuduğu okulda Türkçe eğitimi veren öğretmeni Hersekli Hoca Kadri Efendi'dir.

Orta okulu bitirdikten sonra babasının da desteği ile Mülkiye İdadisi’ne kaydoldu. Mülkiye İdadisi’ne devam ederken babasını kaybetti ve daha sonra Büyük Fatih Yangınında evini kaybeden ailesi için yoksul bir dönem başlamıştı. Babasının öğrencilerinden Mustafa Sıtkı aynı arsa üzerine bir ufak ev yaptı ve aileyi evsizlikten kurtardı. Artık Mehmet bir an önce meslek sahibi olmak ve yatılı bir okulda öğrenim görmek için  Mülkiye İdadisi'ni bıraktı ve yeni açılmış olan Ziraat ve Baytar Mektebine kaydını yaptırdı.

Okul yıllarında spora da ilgi salan Mehmet Akif mahalle arkadaşı olan Kıyıcı Osman Pehlivan'dan güreş dersleri aldı. bunun yanında yüzücülük, koşu, gülle atma gibi spor dallarına da merak saldı ama şiire olan ilgisi son 2 yılda daha da ileri gitmişti. Mektebin baytarlık bölümünü 1893 yılında birincilikle bitirdi. Mezuniyetinden sonra kendini Fransızcada geliştirdi. 6 ay içerisinde Kur'an'ı ezberleyip hafız olmuştur.

Memurluk Hayatı

• Okulunu bitirdikten sonra Ziraat Bakanlığı’nda (Orman ve Maadin ve Ziraat Nezareti) memur olmuştur.
• Bakanlıktaki ilk görevi veteriner müfettiş yardımcılığıdır.
• Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi ve Çiftçilik Makinist Mektebi'nde Türkçe öğretmeni olarak görev aldı.

İstiklal Marşı'nı yazması (Özgürlüğümüzün Simgesi)

Dönemin milli eğitim bakanı Hamdullah Suphi bey ve arkadaşı Hasan Basri Bey'in ısrarı üzerine ulusal marş yarışmasına katıldı. Diğer şairlerden gelen hiçbir şiir yeterli bulunmamıştı. Herkes Mehmet Akif'in iyi bir şiir yazacağı kanısı içerisindeydi ve öylede oldu şiiri 12 Mart 1921 yılında birinci seçilmişti. Ödül olarak verilen 500 lirayı ise kadınlara ve çocuklara iş öğreten cepheye elbiye diken Dar'ül Mesai vakfına bağışlamıştır.

Türkiye'ye Dönüşü ve Vefatı

Ne yazık ki siroz hastalığına tutulmuştu. Hava iyi gelir diye önce Lübnan'a sonra Antakya'ya fakat Mısıra hasta olarak gitmişti. Tedavi için İstanbul'a döndü. 27 Aralık 1936 yılında ise hayatını Beyoğlu'ndaki Mısır Apartmanında Kaybetti ve Edirne Kapı Mezarlığına Defnedildi. 

Eserleri

Şairin Safahat adı altında toplanan şiirleri 7 kitaptan oluşmuştur. Şair, İstiklâl Marşı'nı Safahat'a koymamıştır. Nedenini ise şöyle açıklar: "Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm".

1. Kitap: Safahat (1911) - 44 manzume içerir. Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir.
2. Kitap: Süleymaniye Kürsüsünde (1912) - Süleymaniye Camisi'ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyyah Abdürreşit İbrahim'in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder.
3. Kitap: Hakkın Sesleri (1913) - Topluma İslami mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır.
4. Kitap: Fatih Kürsüsünde (1914) - Fatih Camisi'ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Tembellik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir.
5. Kitap: Hatıralar (1917) - Âkif'in gezdiği yerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Allah'a yakarışını içerir.
6. Kitap: Asım (1924) - Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, ırkçılık, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder.
7. Kitap: Gölgeler (1933) - 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Herbiri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir.
8. Kitap: Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) - 6 Safahatı'ı bir araya getirir. 1943'teki toplu basımının sonuna Âkif'in hayattayken basılmamış şiirlerini içeren Damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından bir araya getirilmiş 16 manzumeden ibaret Son Safahat başlıklı bölüm eklenmiştir.